0 258 502 59 08 bilgi@ahmetsahinhacioglu.com Haftaiçi 08:00 - 18:00

İletişim

Amalgam Dolgular Zararlı mı?

Bugün belki sizlerin de kafasında tereddüt yaratan bir konu olan ve biz diş hekimlerine sıklıkla sorulan bir sorunun cevabını vermeye çalışacağım. Amalgam dolgular, yani metal ya da gümüş dolgu olarak bilinen dolgular zararlı mıdır?

Bu sorunun cevabını size tam olarak açıklayabilmem için öncelikle amalgam dolgu nedir? Biraz bundan bahsedelim. Amalgam dolgular yaklaşık 150 yıldır kullanılan bir dolgu çeşididir. Gelişen teknoloji ve bilimsel çalışmalar ışığında günümüze kadar değişerek ve gelişerek gelmiştir. Bu gün bile dünyada en fazla kullanılan dolgu çeşidi amalgam dolgulardır kadar yaygın kullanılmakta ki bu yazıyı okurken’ ’evet ben de amalgam dolgu yaptırmıştım’’ dediğinizi duyar gibiyim.

Amalgam dolgunun tipik görüntüsü: gümüş renginde, metal görünümüdür. Peki içeriğinde neler var? Amalgam dolgu toz ve sıvı olarak ayrılan iki yapının birbirine karıştırılması ile elde edilen hamur kıvamında bir maddedir. Dişe uygulandıktan birkaç saat sonra sertleşir. Toz kısmı %70 gümüş, %20 kalay, %10 ise çinko bakır ve birkaç başka metal içerir. Sıvı kısmı ise cıvadır. İşte amalgam dolgunun zararlı olup olmadığı tartışmaları da içeriğindeki cıvadan kaynaklanmaktadır. İçeriğindeki civadan dolayı amalgam dolguların kanser yaptığı, MS (multiple skleroz) hastalığına neden olduğu gibi iddialar ileri sürülmüştür. Ama yapılan bilimsel araştırmaların hiçbirisinde bunlar kanıtlanamamıştır. Bugün ağzındaki amalgam dolgulardan dolayı bu hastalıklara yakalandığı kanıtlanmış hasta yoktur.

Tabi civa zararsızdır demiyorum kesinlikle. Elbette ki civa çok zararlı bir metal. Almanya ve başka bazı Avrupa ülkelerinde kanalizasyona verilmesi dahi yasak. Özel olarak toplanıp imha edilmekte. Ancak amalgam hazırlanırken civa, dolgunun toz kısmını oluşturan diğer metallerle amalgamasyon dediğimiz bir kimyasal reaksiyona girmekte bunun sonucu olarak kendi özelliğini kaybederek yeni bir maddeye dönüşmekte. Bunun sonucu olarak zararlı özellikleri de ortadan kalkmakta. Yani artık zararsız bir hale gelmekte.

Bunun yanısıra, yapılan bilimsel çalışmalarda, sanayi toplumlarında egsoz gazlarından, fabrika bacalarından çıkan gazlardan, bunların bulutlarla karışıp yağmur olarak yağması sonucu da bu topraklarda yetişen gıdalardan, atık suların denize akması sonucu bu sularda yaşayan ve yakalanan deniz ürünlerinden aldığımız civa miktarı; tüm dişlerimiz amalgam dolgu olsa bu dolgularda kullanılan civa miktarından çok çok daha fazla. Örneğin: midye kirli sularda yaşayan ve civa, kurşun gibi ağır metalleri bünyesinde toplayan bir canlı. Midye yenildiğinde amalgam dolgudan çok daha fazla civa almış oluyoruz. Tabi söylediklerim bu ürünleri yemeyin zararlı anlamına gelmiyor! Dengeli bir tüketimle bu ürünlerden alacağımız civa tehlikeli doz miktarının çok çok altında kalıyor. Benim söylemek istediğim amalgam dolgudan aldığımız civa, hava ve besinlerden aldığımız civadan daha az olduğuna göre tehlike sınırının çok çok altında olduğudur.

Tüm bu bilimsel açıklama ve örneklerden sonra umarım amalgam dolgular hakkındaki tedirginliklerimizi azalmıştır. Tabi tedavi seçiminde önemli olan estetik, fonasyon ve tedavi yapılan dişlerin durumuna göre hekimin önerisi ve sizin de onayınızdır. Bugün artık amalgam dışındaki dolgu seçenekleri de artmış ve çok yaygın kullanım alanı oluşmuştur. Hekiminizin önerileri doğrultusunda tercih sizin elinizdedir.