
Aftlar hayatımızın belli dönemlerinde karşımıza çıkan ve bizleri oldukça rahatsız eden sorunlardır. Toplumda bireylerin yüzde yirmisine yakın bir çoğunlukta ortaya çıkar. İçinizden bazılarınız sürekli ve sık aralarla aftların çıktığından yakınırken, bazılarında da tek defaya mahsus veya çok uzun aralıklarla çıkabilmektedir. Bizleri bazen yemek dahi yiyemez hale getiren bu sorun neden kaynaklanır? tedavisi nedir? bunlardan bahsetmek istiyorum biraz da.
Aft diye anlatıyoruz ama içinizde aftın ne olduğunu, nasıl göründüğünü bilmeyenler olabilir. O zaman önce sizlere aft nedir ve nasıl görünür bundan bahsedeyim. Aft genelde aynı anda tek ya da en fazla üç tane olarak oluşan, nadiren de üçten daha fazla sayıda ortaya çıkan, aşırı ağrılı, üzeri ülserleşmiş, etrafı kırmızımsı-sarı bir halka ile çevrili, içi grimsi beyaz görünümde olan küçük ağız yaralarıdır. Genelde dil, hareketli dişetleri, yanaklar, dudakların iç kısımları ve yumuşak damakta ortaya çıkar. Gerek alınan gıdaların etkisi ile gerekse dudak ve dilin hareketleri ile şiddetli yanma ve ağrı yapabilir.
Genel görünümü bu şekilde olan ”aftın oluşum sebebi nedir? benim ağzımda niye aft çıkıyor?” diye soracaksınız mutlaka. Günümüze kadar aftın oluşumu ile ilgili birçok görüş ortaya atıldı. Ama aftın nasıl bir mekanizma ile oluştuğu kesin olarak açıklanamadı. En kabul edilen görüş aftın vücudun belirli antijenlere karşı kendi kedine ortaya koyduğu otoimmün bir yanıt olduğu yolundadır. Özellikle çeşitli nedenlerle tahriş olmuş dişeti tabakasından içeri giren mantar, virüs yada bakterilere karşı dişetinin epitel tabakasındaki hücrelerin verdiği yanıt sonucu, epitel hücrelerinin yıkılması ve dişetinde ülserleşmiş yara alanlarının oluşması şeklinde açıklanabilir.
Dişetinde aft oluşumuna sebep olan tahriş de çok çeşitli nedenlerle ortaya çıkar. Bunun başlıca sebepleri stres, bazı gıdaların etkisi, mekanik travmalar, vitamin, çinko ve demir eksikliği, Behçet hastalığı ve bazı allerjen maddelerdir. Günümüzde pekçok hastalığın nedeni olarak görülen stress vücut metabolizmasında değişiklere neden olarak, ağız içinde aftlara neden olabilmektedir. Yine tahriş edici asitli gıdalar ya da içecekler, portakal, limon gibi asitli meyveler aft nedeni olabilir. Bazı gıdalar da nadir de olsa bazı kişilerde allerjik etki yaparak aftlara neden olabilir. Özellikle domates, patlıcan, ceviz bunların başlıcalarıdır. Bunların yanında nadir de olsa çavdar fındık,arpa çikolata, kabuklu deniz hayvanları, soya gibi bazı gıdalarda aft oluşumuna neden olabilir.
Yapılan bilimsel araştırmalarda diş macunlarının içine konulan, köpürtücü ve temizleyici özellik sağlayan sodyum lauryl sulphate(SLS)’ın afta neden olabildiği gösterilmiştir. Böyle bir durumla karşılaşan hastalarımızın macunlarını değiştirmeleri, bu maddeden çok az oranda içeren özel macunları tercih etmeleri doğru olur. Ağzında sık olarak aft çıkan hastalarımızda: B vitamini, demir ve çinko oranlarının tahliller ile ölçülmesinde yarar vardır çünkü bunların eksikliğinde sık olarak ve çok sayıda çıkan aftlara rastlayabiliyoruz. Behçet hastalığında ise major aft dediğimiz normal afttan daha büyük, daha derin olan bir aft türü başlıca belirtilerindedir. Major aft genelde tek olarak ortaya çıkar. Diğer aft türlerine göre daha zor ve geç iyileşir. Tabi Behçet hastalığının tek belirtisi aft değildir. O yüzden ağzında her aft çıkan hastamızın Behçet’ten şüphelenmesi de çok yanlıştır. Behçet gözde ve üreme organlarında da belirtiler veren, bunun yanında mide rahatsızlıkları, damarsal bozukluklar gibi yan belirtileri de olan kompleks bir hastalıktır. Ancak biz diş hekimleri gerekli gördüğümüz taktirde hastalarımızı ilgili uzmanlara yönlendirerek, Behçet için gerekli tetkikleri yaptırmaktayız.
Aftlar genelde yedi ila on gün içeresinde kendiliğinden iyileşirler. Ancak bizler bazı semptomatik tedavilerle aftların oluşturduğu ağrı ve yanmaları en aza indirerek, bunun yanısıra aftların iyileşmesini hızlandırarak bu sürece katkı sağlıyoruz. Ağrı kesici ya da anestezik kremler aft ağrısını azaltmaya yardımcı olur. Aftın üzeri oksijenli su ile silinerek üzerindeki zar temizlenip yara iyileşmesi hızlandırılabilir. Aft ilk oluştuğu günlerde tetrasiklin tozu aftın üzerine sürülüp üstü yapışkan özellikte bir ağız kremi ile kapatılarak aft kürü yapılabilir, bu aftın iyileşmesini hızlandıracaktır. Sürekli aft çıkan hastalarda bunun sebebini araştırarak, neden olan etkeni ortadan kaldırmak en doğru ve kalıcı çözümdür. Yine, kloramin-T gargarası doktor kontrolünde uzun dönem kullandırılarak, sürekli aft çıkan hastalarda aftın tekrarlaması büyük oranda engellenebilir.