0 258 502 59 08 bilgi@ahmetsahinhacioglu.com Haftaiçi 08:00 - 18:00

İletişim

Diş Çürüğü Açısından Yüksek Risk Taşıyanlarda Ağız Bakımı

Toplumda her birey eşit diş çürüğü riski taşımaz. Her yaş gurubundaki bireylerin %15-20’sinde diğerlerine nazaran üç kat daha fazla çürük bulunur. Bu gruba yüksek risk grubu denir.

Peki kimler yüksek risk grubundadır? Bu sorunun ilk akla gelen cevabı ağız ortamında çürüğe neden olan bakteri sayısı daha fazla olanlar olarak verilebilir. Çünkü her bireyin ağız ortamında bakteri sayısı aynı değildir. Ortalama bir değer mevcuttur, ancak bazı kişilerde bu sayı ortalamanın çok üzerindedir, bu bireyler yüksek risk grubuna girerler. Diş çürüğüne neden olan bakteriler doğuşta ağız ortamında mevcut değildir. Yani biz eğer ağız ortamımızı doğumdaki gibi steril tutabilseydik dişlerimiz hiç çürümeyecekti anlamına gelir. Tabiki bu sadece teoride kalmaktadır. Gerçekte uygulaması mümkün değildir. Doğuşta ağzımızda bakteriler olmadığına göre peki bu bakteriler nasıl oluyorda ağzımıza yerleşiyor. Bunun cevabı ailelerden geçmektedir. Çocuğun beslenmesi esnasında kendi ağzımıza temas eden kaşık, biberon veya gıdaların çocuğa verilmesi ile kendi ağzımızdaki bakteriler bebeğe geçer. Öpmek de bu geçiş yollarından bir diğeridir. Bu şekilde ağız ortamına giren bakteriler dişleri çürütmek için hemen faaliyete geçerler.

Tükrük azlığı yada diğer ifadesi ile ağız kuruluğu olanlar, fazla karbonhidrat yani şekerli ve nişastalı gıdalar tüketenler,ağız bakımına yeterli özeni göstermeyenler,ağzında çok sayıda çürük dişi yada dolgusu bulunanlar, dişlerinde çapraşıklıklar olanlar, ailesinde çürük problemi çok olanlar da yüksek risk grubuna girmektedirler. Bunların yanısıra: kemoterapi yada radyoterapi tedavisi gören hastalar, şeker hastaları, uzun süre tansiyon ilaçları, depresyon ilaçları, astım ilaçları, ağrı kesiciler kullanan hastalar ağız kuruluğu ve tükrüğün yapısının bozulması nedeniyle tükrüğün mekanik temizleme ve antibakteriyel özelliğinden mahrum kalacakları için yüksek risk grubuna girerler. Hamileler, diş teli(ortodontik aparey) taşıyan hastalar, zihinsel engelliler de ağız hijyeninin tam sağlanamamasına bağlı olarak çürük yüksek risk grubuna girerler.

Tüm bu saydığımız gruplarda bulunan bireyler diş çürüklerinin oluşumu açısından diğer bireylere göre daha şansızdır. Bu bireylerde çürükler daha hızlı ve daha fazla sayıda oluşmaktadır. Bu durum engellenemez bir durum mudur? Hayır tabiki de değildir. Bilinçli ve özenli bir ağız bakımı ve bunun yanında hekim kontrolünde alınacak bazı tedbirlerle yüksek risk grubunda da çürük oluşumu engellenebilir. Öncelikle daha çocukluk çağlarından itibaren iyi bir ağız hijyeni sağlanmalı doğru fıçalama tekniği ile etkili ve yeterli bir fırçalama sağlanmalıdır. Çocuk üç yaşından itibaren kendi dişlerini kendisi fırçalamaya başlamalıdır. Bunun öncesinde bu görevi anne babalar yerine getirmelidir. Anne kendi kaşığı ile çocuğu beslememelidir. Ara öğünler azaltılmalı mümkün olduğunca ana öğünlerle beslenme sağlanmalıdır. Ara öğünlerden sonra dişlerimizi fırçalayamıyorsak en azından su ile çalkalamalıyız. Karbonhidrattan zengin gıdaların tüketiminde dikkatli olunmalıdır. Diş ipi kullanımı günde bir defa yapılmalıdır. Çocuğun dişlerinin sürmesinden itibaren dişhekimi ile tanıştırılmalı yılda iki kez dişhekimi kontrolüne götürülmelidir. Bu yetişkin bireyler için de geçerlidir. Azı dişlerinin çiğneme yüzeyinde bulunan fissür dediğimiz derin ve çok ince girintiler çürük açısından büyük risk taşır, bu alanlar ”fissür sealant” denilen özel bir dolgu yöntemi ile doldurularak kapatılır ve çürük oluşumu engellenebilir. Diş minesine hekim tarafından flor uygulaması yapılarak dişler çürüğe karşı daha dayanıklı hale getirilir. Eğer bireylerin yaşadığı bölgede su ve gıdalarda flor oranı çok yetersiz ise flor tabletleri de hekim kontrolünde verilebilir. Yukarıda saydığımız nedenlerle ağız kuruluğu olan bireyler için yapay tükrük preparatları mevcuttur. Ağız kuruluğu teşhisi hekim tarafından konulduğunda bu preparatlar da kullanılabilir.

Tüm bu saydığımız koruma ve tedavi yöntemleri ile yüksek çürük riskini ortadan kaldırmamız mümkündür. Dişhekimi tarafından muayene ve gerekli tetkikler yapıldığında çürük açısından hangi risk grubunda olduğumuz ve buna göre hangi koruyucu uygulamaların yapılacağı ortaya çıkacaktır. Bizim yapmamız gereken rutin dişhekimi kontrollerini aksatmamak, ağız hijyenini en iyi ve doğru şekilde sağlamak, bulunduğumuz risk grubuna göre hekim tarafından önerilen koruyucu uygulamaları aksatmadan yerine getirmektir.