Uçuk gerek oluşum şekli gerekse görüntüsü itibarı ile aftlardan farklılık gösterir. Peki nedir uçuk: Herpes simpleks adı verilen fırsatçı bir virüsün neden olduğu, genelde dudak, ağız köşeleri, dudak çevresinde, yanak ve çene bölgelerinde görülen üzeri kabuk bağlamış yaralardır. Oldukça ağrılı ve acı veren lezyonlardır. İlk olarak vezikül adı verdiğimiz, toplu iğne başı kadar içi sıvı dolu kesecikler şeklinde ortaya çıkan lezyonlar, bu keseciklerin patlaması, bu alanlarda ülsere yaraların oluşması ve en son safhada da üzerinin kabuk bağlaması şeklinde gelişim gösterir. Uçuğun afttan en önemli farkı virüsler tarafından oluşturulmasıdır. Bu yüzden de bulaşıcıdır. Aftlar ise bakteri yada virüs kökenli değildir. Bu yüzden bulaşıcılık göstermez. Yine bir diğer fark ise aftların ve uçukların oluşum bölgeleridir. Aftlar ağız içinde dil, yanaklar, dişetleri ve yumuşak damakta gözlenirken uçuklar dudakların dış kısımları, çene ve yanak bölgesinde ortaya çıkarlar.
Uçuk oluşmadan yaklaşık bir gün öncesinden itibaren oluşacağı alnlarda kaşıntı, yanma gibi şikayetler başlar. Bu, uçuğun ilk belirtisidir. Sonrasında da uçuk lezyonu ortaya çıkar. Uçuk lezyonları çıktığı bölgeye göre yemek yerken, konuşurken, gülerken acı ve ağrı yaparlar. Görüntü olarak da üzeri kabuk bağlamış küçük yaralar şeklinde görüldüğü için estetik olarak da rahatsız edicidirler. İyi ama uçuk nasıl bulaşır ve nasıl oluşur? Uçuğa neden olan herpes simpleks virüsü bu virüsü taşıyan kişilerden diğerlerine onun kullandığı bardak,çatal, kaşık gibi araçlarla, Ya da öpmekle geçebilir. Genelde çok küçük yaşlardan itibaren birçok birey bu virüsle tanışır. Vicuda giren virüs sinir hücrelerine yerleşerek hastalık yapmak için uygun zamanı kollar. Aşırı yorgunluk, stress, uykusuzluk gibi nedenlerle vücut direnci düştüğünde Ya da geçirilen ateşli bir hastalığa Ya da gribal enfeksiyona bağlı olarak vüvudun savunma sistemi zayıfladığında, yetersiz ve dengesiz beslenme durumlarında herpes virüsü aktif hale geçerek uçukları oluşturur. Bunların yanısıra hamilelik yada adet dönemlerinde uçuk lezyonlarına daha sık rastlanır. Güneş ışığına yada ultraviyole ışınlara fazla maruz kalmak da uçuğa neden olur.
Çok sıklıkla, özellikle kış aylarında gribal enfeksiyonlarla beraber sık olarak karşımıza çıkan uçuğu nasıl tedavi edebiliriz? Öncelikle uçuk oluşmadan uçuğa neden olacak etkenleri ortadan kaldırmak gerekir. Vücut direncini güçlü tutmak. Dengeli beslenmek. Güneş ışığına çok maruz kalmamak. Stress ve yorgunluktan uzak durmak gibi. Ya da uçuk çıkaran bireylerin kullandığı bardak, çatal gibi malzemeleri yıkamadan ortak kullanmamak ve öpüşmemek gibi.
Tüm bunlara rağmen uçuk ortaya çıkmışsa eğer, tedavisi için bazı yollara başvurmak faydalı olabilir. Uçuk, virüs hastalığı olduğu için aynı grip gibi belli bir sürede vücut direncinin virüsü yenmesi ile iyileşir. Ancak tedavi sürecini hızlandıran yada uçuğun neden olduğu ağrı, acı gibi şikayetleri alan bazı tedavi metodları işe yarayabilir. Günümüzde kullanılan antiviral kremler uçuğun iyileşmesinde büyük fayda sağlamaktadır. Bunun yanısıra kullanılan bazı anestezik yada ağrı kesici kremler ile ağrı ve acı azaltılabilir. Yine alkol ve antiseptik ilaçlar uçuk üzerine başka bir enfeksiyon oluşmasını engeller. En çok dikkat etmemiz gereken husus ise uçuğun el ile oynanmaması ve kaşınmamasıdır. Zira uçuk virüsü bu şekilde farklı bölgelere de bulaştırılabilir. Tabiki en önemli nokta teşhisin bir hekim tarafından konulmasından sonra, eğer lezyonlar kesin olarak uçuk ise tedavinin de buna göre hekim tarafından düzenlenmesi ve tedavi edilmesidir. Kulaktan dolma bilgilerle kendi başımıza yapmaya çalışacağımız tedaviler faydadan çok zarar getirebilir.
